Öncelikle bu bölümde bir şarkı paylaşarak mesaj sayısı arttırmak istemiyorum.Aklıma birilerine bu konuda faydalı olabileceğim bilgiler gelirse ilgili bir şarkı eşliğinde paylaşırım yoksa burası radyo değil bu yazdığım yazılar alıntıdır evet alıntı kendi sayfama ve siteme telif ödedim belki aranızdan 1-2 bilemedin 2.5 metal sever insan çıkar ve vaktiyle bir Brujah varmış Var olsun der diye yazılarımı sizede aktarıyorum.Çayınızını hazırlayın yazımı sindire sindire okuyun notlar çıkarın sorusu olan sorabilir.
[Resim: http://turksiyahlikuvvetleri.weebly.com/...0_orig.jpg]
Evet yazıya nasıl başlayayım, nasıl anlatayım gibi düşüncelerle 2-3 gün boğuştuktan sonra yazıya başlamam gerektiğini düşündüm. Ne yalan söyleyeyim ilk kez yazdığım bir yazının okul dergisi dışında bir yerde yayınlanacağı için çok heyecanlıyım. Neyse konuyu fazla dağıtmadan asıl konuya geçeyim. Size metalin Türkiye'deki tarihi sürecini anlatacağım. Tabi bunun için öncelikle rockın tarihini bilmek gerek. Rock müzik ilk başlarda esas anlamda rock yerine gitar ritimleri ile yaygınlaştı. Bunun en büyük sebebi The Beatles'ın tüm dünya gibi ülkemizdeki müziği de etkilemesi ve ekipman sıkıntısı. Teknoloji geliştikce elektronik tınılardaki Overdrive ve gitarı sertleştiren metalin de temelinde olan distortionun ortaya çıkmasının sonucu ülkemizde müzik bir çağı daha kapatıp yenisini açtı. Dünyayı etkilemeye başlayan hatta etkilemiş olan rock Türkiye'de Erkin Koray ile kendini göstermeye, "Ben de varım" demeye başladı. Ailesi de müzisyen olduğu için çok şanslı olan Koray rock müzikle diğer müzisyenlerden daha kısa sürede tanışır ve rock yapmaya başlar. 1950'lerin sonlarında Erkin Koray'ın grubu Galatasaray Lisesi'nde verdiği konser ile Türk rock müziğinin en önemli isimlerinden olan Barış Manço'yu etkileyip arkadaşlarıyla grup kurmasını sağlar. İlerleyen zamanlarda Kurtalan Ekspres, Cem Karaca, Bulutsuzluk Özlemi gibi Türk rock müziğinde çığır açan isimler geldi. Rock müziğin kısaca tarihi böyle. Şimdi asıl konumuz olan metalin tarihi süreclerine geçelim. Türkiye'de kurulan ilk heavy metal grubu 1980'de kurulan Devil ve Whisky'dir. Whisky sadece ilk kurulan grup değil 1986 da yayınladığı "Babaanne" isimli albüm ile de ilk türkçe sözlü metal albümü ünvanına sahip. İlk demoyu ise 1989'da "Murry Bedlam" ile Hazy Hill çıkardı. Pentagram(Mezarkabul)'da 1990'da kendi adı ile çıkarttığı albüm de ilk yabancı sözlü yasal albümdür. Gene Pentagram Türkiye'de tüm zamanların en çok satan yerli metal albümü ünvanına 1997'de yayınladığı Anatolia isimli albümü ile sahip olmuştur. Türkiye'de metal müzik tarihindeki en önemli gelişmelerden biri ise beş bayan tarafından ile ilk bayanlardan oluşan metal grubu Volvox. Gruptan klavyeci Arzu'nun grubun klavyeci istememesi sebebi ile ayrılması sonucu 1992'de Özlem Tekin gruba katılıncaya kadar 2-3 kez daha üye değişikiği yapan Volvox 1988 de Şebnem Ferah tarafından kuruldu. 3 Aralık 1988 de Mirage'la Bursada sahneye çıktı. Bu grubun bu kadar önemli yapan bayanların da metal yapabileceğinin Türkiye'deki en güzel örneklerinden biri olmasıdır. Sahneye çıkmaya ilk başladıklarında kötü müziklerini görünümleri ile kapatmaya çalışıyorlar gibi laflar işitmemek için makyajsız erkek kıyafetleri ile sahneye çıkdılar.(Bu yüzden sahne arkasında az kavga etmemişler.) Ancak zamanla makyaj yapmaya başladılar. Ayrıca Laneth isimli dergi ile yaptıkları röportajda "Biz Metallica'yı aştık" gibi ukelalık yapanlara "Biz aşamadık hala Metallica dinliyoruz." diye cevap veriyorlar. Türkiye'de metal için diğer bir önemli olay ise 12 Mayıs 1990'da Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda Pentagram ve Akbaba ile düzenlenen Türkiye'de yapılmış ilk yabancı grup konserini Grinder vermiştir. Konserlerle ilgili bir diğer konu ise Türkiye'de konser veren yabancı gruplar arasında en çok bilet satan grup Metallica'dır. Yurt dışında konser veren ilk yerli grup da Hazy Hill'dir. Konserlere de birazcık değindikten sonra gelelim Türkiye'deki ilk fanzin ve bağımsız metal dergisi olan Laneth'e. İlk sayısı Mayıs 1991'de yayımlanan Laneth söz verdiği gibi Slayer ile özel röportaj verdiği sayısı son sayısı oldu. Yayın süresi boyunca gerek tükürdüğünü yalayarak gerekse en gerekli grupları tanıtarak metal müziğin yayılmasına çok yardımcı oldu. İlk 35 adetle yayına başlayan Laneth kapandığında 3 bine yakın tiraja sahipti. Konu tarihi süreç olunca insan ister istemez geçmiş gruplara ağırlık veriyor ama yeni gruplar arasında da Kırmızı Volvox gibi bayanlardan oluşan bir grup. Gerek "Araf" ile gerekse "Cumhuriyet 90 Yaşında" ile ne kadar duyarlı olduklarını gösterdiler. Yazımı bitirmeden önce sizden bir şey isteyeceğim: Lütfen konserlerde video kaydetmek için yırtınmayın. Hem konserin ertesi günü hatta çıktığınızdan evinize gidene kadar daha kaliteli videolar internete yüklenmiş oluyor. Hem de kaydetmeye ayıracağınız vakti headbang yaparak ya da farklı yollarla eğlenerek geçirerek kullanabilirsiniz. Unutmayın siz kameramanlık yapmak için değil eğlenmek için gidiyorsunuz.
Tüm Z-TR metal camiasına saygılarımla.
[Resim: http://turksiyahlikuvvetleri.weebly.com/...0_orig.jpg]
Evet yazıya nasıl başlayayım, nasıl anlatayım gibi düşüncelerle 2-3 gün boğuştuktan sonra yazıya başlamam gerektiğini düşündüm. Ne yalan söyleyeyim ilk kez yazdığım bir yazının okul dergisi dışında bir yerde yayınlanacağı için çok heyecanlıyım. Neyse konuyu fazla dağıtmadan asıl konuya geçeyim. Size metalin Türkiye'deki tarihi sürecini anlatacağım. Tabi bunun için öncelikle rockın tarihini bilmek gerek. Rock müzik ilk başlarda esas anlamda rock yerine gitar ritimleri ile yaygınlaştı. Bunun en büyük sebebi The Beatles'ın tüm dünya gibi ülkemizdeki müziği de etkilemesi ve ekipman sıkıntısı. Teknoloji geliştikce elektronik tınılardaki Overdrive ve gitarı sertleştiren metalin de temelinde olan distortionun ortaya çıkmasının sonucu ülkemizde müzik bir çağı daha kapatıp yenisini açtı. Dünyayı etkilemeye başlayan hatta etkilemiş olan rock Türkiye'de Erkin Koray ile kendini göstermeye, "Ben de varım" demeye başladı. Ailesi de müzisyen olduğu için çok şanslı olan Koray rock müzikle diğer müzisyenlerden daha kısa sürede tanışır ve rock yapmaya başlar. 1950'lerin sonlarında Erkin Koray'ın grubu Galatasaray Lisesi'nde verdiği konser ile Türk rock müziğinin en önemli isimlerinden olan Barış Manço'yu etkileyip arkadaşlarıyla grup kurmasını sağlar. İlerleyen zamanlarda Kurtalan Ekspres, Cem Karaca, Bulutsuzluk Özlemi gibi Türk rock müziğinde çığır açan isimler geldi. Rock müziğin kısaca tarihi böyle. Şimdi asıl konumuz olan metalin tarihi süreclerine geçelim. Türkiye'de kurulan ilk heavy metal grubu 1980'de kurulan Devil ve Whisky'dir. Whisky sadece ilk kurulan grup değil 1986 da yayınladığı "Babaanne" isimli albüm ile de ilk türkçe sözlü metal albümü ünvanına sahip. İlk demoyu ise 1989'da "Murry Bedlam" ile Hazy Hill çıkardı. Pentagram(Mezarkabul)'da 1990'da kendi adı ile çıkarttığı albüm de ilk yabancı sözlü yasal albümdür. Gene Pentagram Türkiye'de tüm zamanların en çok satan yerli metal albümü ünvanına 1997'de yayınladığı Anatolia isimli albümü ile sahip olmuştur. Türkiye'de metal müzik tarihindeki en önemli gelişmelerden biri ise beş bayan tarafından ile ilk bayanlardan oluşan metal grubu Volvox. Gruptan klavyeci Arzu'nun grubun klavyeci istememesi sebebi ile ayrılması sonucu 1992'de Özlem Tekin gruba katılıncaya kadar 2-3 kez daha üye değişikiği yapan Volvox 1988 de Şebnem Ferah tarafından kuruldu. 3 Aralık 1988 de Mirage'la Bursada sahneye çıktı. Bu grubun bu kadar önemli yapan bayanların da metal yapabileceğinin Türkiye'deki en güzel örneklerinden biri olmasıdır. Sahneye çıkmaya ilk başladıklarında kötü müziklerini görünümleri ile kapatmaya çalışıyorlar gibi laflar işitmemek için makyajsız erkek kıyafetleri ile sahneye çıkdılar.(Bu yüzden sahne arkasında az kavga etmemişler.) Ancak zamanla makyaj yapmaya başladılar. Ayrıca Laneth isimli dergi ile yaptıkları röportajda "Biz Metallica'yı aştık" gibi ukelalık yapanlara "Biz aşamadık hala Metallica dinliyoruz." diye cevap veriyorlar. Türkiye'de metal için diğer bir önemli olay ise 12 Mayıs 1990'da Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda Pentagram ve Akbaba ile düzenlenen Türkiye'de yapılmış ilk yabancı grup konserini Grinder vermiştir. Konserlerle ilgili bir diğer konu ise Türkiye'de konser veren yabancı gruplar arasında en çok bilet satan grup Metallica'dır. Yurt dışında konser veren ilk yerli grup da Hazy Hill'dir. Konserlere de birazcık değindikten sonra gelelim Türkiye'deki ilk fanzin ve bağımsız metal dergisi olan Laneth'e. İlk sayısı Mayıs 1991'de yayımlanan Laneth söz verdiği gibi Slayer ile özel röportaj verdiği sayısı son sayısı oldu. Yayın süresi boyunca gerek tükürdüğünü yalayarak gerekse en gerekli grupları tanıtarak metal müziğin yayılmasına çok yardımcı oldu. İlk 35 adetle yayına başlayan Laneth kapandığında 3 bine yakın tiraja sahipti. Konu tarihi süreç olunca insan ister istemez geçmiş gruplara ağırlık veriyor ama yeni gruplar arasında da Kırmızı Volvox gibi bayanlardan oluşan bir grup. Gerek "Araf" ile gerekse "Cumhuriyet 90 Yaşında" ile ne kadar duyarlı olduklarını gösterdiler. Yazımı bitirmeden önce sizden bir şey isteyeceğim: Lütfen konserlerde video kaydetmek için yırtınmayın. Hem konserin ertesi günü hatta çıktığınızdan evinize gidene kadar daha kaliteli videolar internete yüklenmiş oluyor. Hem de kaydetmeye ayıracağınız vakti headbang yaparak ya da farklı yollarla eğlenerek geçirerek kullanabilirsiniz. Unutmayın siz kameramanlık yapmak için değil eğlenmek için gidiyorsunuz.
Tüm Z-TR metal camiasına saygılarımla.